Hayatta pek çok bilinmeyen ve belirsizlik var. Bazen her şey kontrol altında gibi görünürken, küçük bir değişiklikle bu denge bozulur ve kendimizi endişe içinde buluruz. Hayat planladığımız gibi gitmediğinde, elimizden kontrolün kayıp gitmesi hepimizi zorlar.
Oğlumla kitap okurken karşılaştığım bir cümle beni düşündürdü ve bu yazıyı yazmam için bana fikir verdi : “Orada pek çok bilinmeyen ve olasılık var.” Peki, bu bilinmeyenlere nasıl bakıyoruz? Endişe ve korku ile mi, yoksa fırsatları görebileceğimiz bir bakış açısıyla mı?
Korkuyu Filtreden Geçirmek
Belirsizlik genellikle korkuyu tetikler. Çok doğal değil mi? Çünkü ne olacağını bilmediğimizde kendimizi savunmasız hissederiz. Ancak, bir düşünün: Eğer korkuyu bir filtre gibi kullanarak bu duruma baksak, hayatın sunduğu fırsatları daha net görebilir miyiz?
Korku, bilinmeyeni daha büyük gösterir; ama bu duyguyu filtreden geçirip gerçek fırsatlara odaklanabiliriz. Bilinmeyenler yalnızca tehdit değil, aynı zamanda yeni başlangıçların kapısını aralayan birer fırsat olabilir.
Yeterince İyi Olmak: Mükemmellik Beklentisinden Kurtulmak
Hayat bazen tıpkı düzenli bir ev gibi görünür. Her şey yerli yerindedir, tertemiz ve mükemmel bir düzen kurulmuştur. O an, tam anlamıyla huzurlu ve mutlu hissederiz. Ancak bir misafir gelir, eşyalar yerinden oynar, düzen bozulur ve bir anda o mükemmel denge sarsılır. Huzurumuz kaçmaya başlar. Peki bu, gerçekten evin düzeninin bozulmasından mı kaynaklanır, yoksa biz mi buna izin veriyoruz?
Mükemmel düzen, emek vererek oluşturduğumuz bir şeydir, bu doğru. Ama işler bozulduğunda, aynı huzurla devam edebilmek bizim esnekliğimize bağlıdır. Mükemmelliği korumak için ne kadar uğraşırsak uğraşalım, hayat her zaman planladığımız gibi gitmeyecektir. Evin düzeni bozulduğunda, ruh halimizin de dağılmasına izin vermek yerine, bu değişikliklerle nasıl başa çıktığımız, esnekliğimizi gösterir. Hayatın mükemmel olmasını beklemek bizi zorlar, ama yeterince iyi olanla da huzurlu olabilmek, aslında en büyük güçtür.
Bir şeyler yolunda gitmediğinde, belki de önemli olan, mükemmeliyet arayışımızı bir kenara bırakmak ve her koşulda huzuru bulmaya çalışmaktır. Aksi takdirde, mükemmel düzenin her sarsıntısında, ruh durumumuz da bu sarsıntıdan nasibini alır. Yani aslında dış etkenlerin bizim ruh halimiz üzerindeki etkisini kontrol edebilmek, esnekliğe sahip olmakla ilgilidir. Mükemmel olan değil, “yeterince iyi” olan belki de bizi asıl rahatlatan şeydir.
Bilinmeyenlerin İçinde Yeni Fırsatlar
Kitap okurken, Küçük Ejderha’nın söylediği o cümle tam olarak şuydu: “Orada pek çok bilinmeyen ve olasılık var.” Büyük Panda da ona bakıp gülümsedi: “Öyleyse, bakalım kaçını deneyebileceğiz…“
Düşündüm… Evet, hayatın içinde hep bilinmeyenler var. Ama bu bilinmeyenler, bizi endişelendirmeli mi? Yoksa yeni fırsatlar olarak mı görmeliyiz?
Bilinmeyenle karşılaşmak ilk başta korkutucu olabilir. Belki de hayatın en büyük sürprizleri orada saklı.
Kendi deneyimlerimden yola çıkmam gerekirse, kontrol etmeye çalışmayı bırakıp, hayatın bizi götürdüğü yeri merak etmeye başladığımızda, aslında her şey çok daha anlamlı hale geliyor.
Kontrolü Bırakmak, Özgürlüğü Bulmak
Hayatta kontrolü her zaman elimizde tutamayız. Ama bu, kötü bir şey olmak zorunda değil. Panda’nın dediği gibi, “Bakalım kaçını deneyebileceğiz?” Bazen kontrolü bırakmak, kendimize yapabileceğimiz en büyük iyilik olabilir. Bilinmeyenlerin içinde kaybolmaktansa, onları keşfetmeye cesaret etmeliyiz.
Belki bu yazıyı okurken sen de hayatındaki belirsizlikleri düşünüyor olabilirsin. Her şeyin planladığın gibi gitmemesi seni rahatsız ediyorsa, belki de biraz kontrolü bırakıp akışa güvenmelisin. Hayatın sunduğu fırsatları görebilmek için bazen geri adım atmak ve bilinmeyene doğru bir adım atmak gerekir.
Bilinmeyenlerden Korkmak Yerine, Onları Keşfetmek…
Hayatta belirsizlikler her zaman olacak. Ama bu belirsizliklerin içinde, senin için bekleyen sayısız olasılık var. Kendine şunu sormayı dene: “Neyi kontrol edemiyorum ve bırakmam gereken şey ne?” Bunu düşündüğünde, belki de bilinmeyenlerle dolu bu yolculuğun aslında ne kadar değerli olduğunu göreceksin.
Unutma, her şeyin mükemmel olmasına gerek yok. Yeterince iyi olmak zaten harika bir başlangıç.